Sponsorlu Bağlantılar

24 Ekim 2010 Pazar

Türkiye'nin Gömülü Hazineleri


"İSTANBUL'UN TAŞI TOPRAĞI ALTINDIR" DENİR YA... BU SÖZ BELKİ DE İSTANBUL'DA GÖMÜLÜ HAZİNELER YÜZÜNDEN SÖYLENMİŞTİR. İŞTE İSTANBUL'A DAİR DEFİNE EFSANELERİ;


SÜLEYMANİYE CAMİİ, HARCA KARIŞAN DEĞERLİ TAŞLAR: SÜLEYMANİYE CAMİİ'NİN İNŞAASI SIRASINDA İRAN ŞAHI, İNŞAATIN HIZLANMASI İÇİN DEĞERLİ TAŞLAR GÖNDERİR. KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN İRAN ŞAHI'NIN SADAKA VERİR GİBİ GÖNDERDİĞİ DEĞERLİ TAŞLAR DEĞİRMENDE ÖĞÜTEREK SÜLEYMANİYE CAMİİ'NİN CEVAHİR MİNARESİ'NE KATAR.

BALAT- FENER AÇIKLARI: BİZANSLILAR İSTANBUL'UN İŞGALİ SIRASINDA GEMİLERLE HAZİNELERİNİ KAÇIRMAYA ÇALIŞIR. FATİH'İN ASKERLERİ BU GEMİLERİ BALAT AÇIKLARINDA BATIRIR.

CÜZZAMLILARIN HAZİNESİ: CÜZZAMHANE'DEKİ HASTALAR SADAKALARLA GEÇİNİRDİ. CÜZZAM HASTALARINA BAĞIŞ OLARAK VERİLEN ALTINLARIN BİRİKTİĞİ HAZİNENİN KARACAAHMET MEZARLIĞINDA OLDUĞUNA İNANILIYOR.

KUTSAL KASE İNANIŞI: KİMİLERİNE GÖRE HIRİSTİYANLIKTAKİ VARLIĞI BİLE TARTIŞILAN KUTSAL KASE DE ÇEMBERLİTAŞ'IN ALTINDAKİ GİZLİ ODADA BULUNUYOR.


KLEOPATRA'NIN HAZİNESİ: HALKALI'DA KLEOPATRA'NIN SÜT BANYOSU YAPTIĞINA İNANILAN ROMA DÖNEMİNDEN KALMA HAVUZUN DA BULUNDUĞU BÖLGEDE HAZİNE OLDUĞUNA İNANILIYOR.



ZEYTİNBURNU KIYI ŞERİDİ/ NAZİ ALTINLARI: İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA NAZİLER, YAHUDİLER'DEN TOPLADIKLARI ALTINLARIN BİR BÖLÜMÜNÜ GOBEN VE BRESLAU ZIRHLILARINA YÜKLEYEREK İSTANBUL'A GETİRİR. ALTINLAR ZEYTİNBURNU KIYI ŞERİDİNDE BİR ARSAYA GÖMÜLEREK SAKLANIR.

OSMANLI BANKASI HAZİNESİ ESKİ İSTİNYE TERSANESİ'NDE: FRANSIZLARIN KAÇIRMAK İSTEDİĞİ OSMANLI'YA AİT KÜLÇE ALTINLAR ESKİ TERSANENİN OLDUĞU YERDE GÖMÜLÜ.

Samsunda Bulunanlar

        Samsun’da bir inşaat sırasında paha biçilemeyen Amisos hazinelerine eşdeğer çok sayıda altın tarihi eser bulundu.
Kalkancı Mahallesi’nde arsa üzerinde inşaat çalışması sırasında kepçeyle temel kazılırken yerde çukur oluştu. Çalışanlar ve kepçe operatörü açılan delikten içeri bakınca büyük bir oda olduğunu görmesi üzerine, bölgede daha öncede tarihi mezarlar bulunması nedeniyle polis ve müze müdürlüğüne haber verildi.
Müze Müdürlüğü’nden görevli arkeologlar çukurun mezar olduğunu tespit etmesi üzerine geniş güvenlik önlemi alındı. M.Ö. 2. yüzyılda Helenistik dönemden olduğu tahmin edilen mezarda kazı çalışması başlatıldı. İncelemede 3′ü bayan 5 kişiye ait mezar olduğu tespit edildi, mezarlar tek tek açıldı. Yapılan kazıda çok sayıda altın tarihi eser çıktı.
Eserler arasında diadem (taç), yüzük, kolye, küpe, koku şişeleri, ender bulunan çömlek tarzı tarihi eserler mezarlardan çıkarıldı. İlk belirlemelere göre mezarda Samsun’da daha önce bulunan paha biçilemeyen Amisos hazinelerine eş değer tarihi eserlerin olduğu konusunda bilgi verildi. Bulunan hazineler tutanak altına alındı ve incelenmek üzere Müze Müdürlüğü’ne götürüldü.
Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç, İl Kültür Müdür ve Turizm Yüksel Ünal, Müze Müdürü Muhsin Endoğru, kazı alanına gelerek inceleme yaptı.
Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç, eski Amisos bölgesinde mezarların bulunmaya devam ettiğini, daha önce bulunan Amisos hazinelerinden sonra en değerli tarihi eserlerin bulunduğunu söyledi. Müze Müdürü Muhsin Endoğru, mezar odasında altın eserin olduğunu, diademler (taç şeklinde), amfora, testi, ender koku şişeleri gibi eserlerin mezarlardan çıktığını, detaylı bilgi verilmesinin şu aşamada erken olduğunu incelemelerin sürdüğünü ama çok değerli eserler olduğunu ifade etti.
Amisos’un, M.Ö. 2-3. yüzyıllar ve 7. yüzyılda Miletoslular tarafından bugünkü Samsun’un batısında yer alan ‘Kara Samsun’ yöresinde kurulduğu biliniyor. Dönemin önemli liman kentlerinden birisi olan Amisos; Pers, Roma ve Pontuslular’ın egemenliği altına da girdi.
Aynı noktada ikinci mezarda da hazine bulundu
Tamamlanan kazı çalışmaları sırasında ikinci bir mezar bulundu. Kepçe ile yapılan çalışma sırasında çok sayıda hazinenin bulunduğu, mezarın karşısında ikinci bir mezar daha tespit edildi. Çift bölümden oluşan mezarın içerisindeki taş ve toprağın bir bölümü boşaltılmaya çalışıldı. Geniş güvenlik önleminin alındığı kazı çalışması Samsun Arkeoloji ve Etnografya Müze Müdürü Muhsin Endoğru gözetiminde yapıldı.
Akşam saatlerinde başlayan kazıda diadem altın (taç), bronz kap ve amforalar çıkarılarak koruma altına alındı. Havanın kararması nedeniyle kazı işlemlerine ara verilirken, tarihi mezar ise koruma altına alındı ve giriş bölümü kapatıldı. Mezar içerisinde çeşitli noktalarda kapaklar olduğunu ve başka mezarlara açıldığı tahmin edilirken, daha çok sayıda tarihi eserin çıkabileceği tahmin ediliyor.

Elmalı Hazinesi

   1984 yılında Elmalı'nın Bayındır Köyü'nde yapılan kaçak kazılar ile bulunan yüzyılın definesi Elmalı Sikkeleri, o bölgede bulunan bütün şehir devletlerinin paralarını içeriyordu. Söz konusu sikkelere yüzyılın definesi denilmesinin en önemli nedeni de Yunanlılar'ın Persler'i yendikleri için bir anı parası çıkarma kararı almalı ve normal olarak o zamanın para birimi için en fazla 4 drahmi değeri biçilirken; anma nedeniyle 10 drahmililk paranın çıkarılmış olmasıydı. (10 drahmi'lik para=Dekadrahmi)
İnce işçiliği ve dünyadaki azlığıyla değeri artan dekadrahmiler, Elmalı Definesi'nin bulunmasıyla hem dünyada bilinen Dekadrahmi sayısı iki katına çıkmış hem de insanlık tarihinin bilinmeyen önemli bir bölümü aydınlatılmıştır. Çünkü 1984 yılına kadar tüm dünyada yalnızca 13 adet Dekadrahmi'nin varlığı bilinirken, Elmalı Definesi'nde bunlardan 14 adet bulunmuştur.
Oldukça önem taşıyan böylesi değerli bir kültür mirası kaçak kazılar sonucunda Amerika Birleşik Devletleri'ne kaçırılır. Ardından geçen uzun süreler sonucunda ve yoğun diplomotik girişimler ile hazine tekrar ait olduğu Anadolu topraklarına geri dönmüştür. Bi süre Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenen Elmalı sikkeleri 27 Ekim 2009 da yapılan törenle Antalya arkeoloji müzesinde ziyarete sunulmuştur.1679 parça sikke Antalya Müzesi'nin sikke ve mühürlerin sergilendiği ikinci katta bulunmaktadır.
1900 parçadan oluşan Elmalı definesine ait 1679 sikke Antalya arkeoloji müzesinde sergilenmeye başlamıştır. Elmalı sikkelerinin Türkiye'ye iade edilmesiyle ilgili mücadele 1988 yılında Los Angles ve Zürih'te çeşitli müzayedelerde 16 Elmalı sikkesinin satışa çıkarılmasına karşı Türk hükümetinin avukatları aracılığıyla satışı durdurmasıyla başlamıştır. 1993 ve 1996 yıllarında birer Elmalı sikkesinin Türkiye'ye hibe edilmiş,definenin büyük bir bölümünün ise Amerikalı işadamı William Koch ve şirketlerince satın alındığının belirlenmesi üzerine ABD'nin Macahussets Eyalet Mahkemesi'ne açılan dava sonucu Türkiye'ye getirilmiştir. 29 Haziran 1999 tarihinde 1661 sikkenin Türkiye'ye teslim edilmiştir ve “Böylece yüzyılın definesine ait 1679 sikke Türkiye'ye gelmiştir. Ama defineye ait 15- 200 kadar sikkenin nerede olduğu şu an bilinmiyor.
Elmalı sikkelerinin 1348 adedi Anadolu, 287 adedi Orta ve Kuzey Yunanistan, 44 adedi de Ege adalarında basılmış örnekleri içeriyor. Elmalı sikkelerinin en özgün parçasını ise dünyada Atinalılar'ın Persler'i bozguna uğrattığı savaşların anısına bastırdığı ve her biri 43 gram civarında ağırlığa sahip dekadrahmi denilen sikkeler oluşturuyor. Bu 14 dekadrahmi sikkesinden sadece 6'sı Türkiye'ye getirilebildi.

Karun Hazinesi


        Karun Hazinesi veya Karun Hazineleri Çoğu M.Ö. 560-546 yılları arasında Lidya ülkesini yöneten Kroisos (Karun) dönemine ait olan ve Uşak'ın 25 km batısında ve İzmir Karayolu üzerinde bulunan Güre Köyü yakınlarındaki tümülüslerden 1960'lı yıllarda çıkarılarak kaçırılan ve 1993 yılında geri alınan eserlerin toplu adı. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi veya Lidya Hazineleri olarak da anılırlar.


Lidya döneminin en görkemli eserleri arasında yer alan bu hazine 1965-66-68 yıllarında kaçırılmıştır. İlk soygun 1965 yılında Toptepe tümülüsünde gerçekleşti. 5 kişilik grup tünel kazarak mezar odasına ulaşarak, buradaki buldukları eserleri dönemin parasıyla 65,000 TL'ye sattılar. Daha sonra, 1966'da, İkiztepe tümülüsü 11 kişi tarafindan soyuldu ve oda içesindeki 150 parça önce saklanıp daha sonra 160,000 TL'ye satıldı. Güre'deki üçüncü soygun 1968 yılında Aktepe tümülüsünde yapıldı ve bulunan resim ve kabartmalar 40,000 TL'ye satıldı. Hazinenin tamamı New York'daki Metropolitan Müzesi'nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu. Dönemin Kültür bakanlığının uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda 1993'de Türkiye'ye geri getirildi. İade müze yetkilileri 6 yıl süren davayı kaybedeceklerini anlamarıyla gerçekleşti.


1996'dan beri Uşak Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Karun Hazineleri’ni son beş yılda 769 yabancı turistin ziyaret ettiği ortaya çıktı. Yer sıkıntısından dolayı onlarca eserin üst üste istiflendiği müzede, 35 bin 573 tarihî eser bulunuyor. Bu eserlerin yüzde 10’u sergileniyor. Müzede Karun Hazineleri’ne ait 450 adet eserden 300’ü sergileniyor. Uşak Arkeoloji Müzesi Sanal Turu için tıklayınız.(http://www.aytmur.com/arkeoloji/TourWeaver_Project75.html) Dünyada eşi bulunmayan hazineye olan ilgisizliğin tanıtım eksikliğinden kaynaklandığı belirtiliyor. Uşak İl Kültür ve Turizm Müdürü Şerif Arıtürk, “Son beş yılda otellerimizde 16 bin 762 yabancı konaklamış. Bunlardan sadece 769’u müzeyi ziyaret etmiş.” diyor.



Yazar KoLoNBo 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder